Kışın ortasında çok güneşli bir güne uyandık bugün. Dışarı
çıkmayı ne kadar çok seviyorsun. Hemen “apakalarımı giyecem” diye koştun. Ve
gözlüğün… Bu sıralar gözlükle dışarı çıkmaktan çok hoşlanıyorsun. Çıkmadan
takıyor ve eve gelene kadar hiç çıkarmıyorsun. Güneş gözlüğüne çok tahammül
edemeyen biri olarak bana ilginç geliyor. Bugün ilk defa bebeklerinden birini
de dışarı çıkarmak istedin. Taşımakta zorlansan da bana vermedin. Önce kuşların
yemesi için kuru ekmekleri bir ağacın altına döktük. Sen kuşları çağırdın.
“Gelin memek yiyin”
Biraz dolaştık ve evin yakınlarında bir kreşi görmek
amacıyla gittik. Hiç beğenmedim. Dilerim zamanı geldiğinde seni böyle bir yere
bırakmak zorunda kalmam. Çocukların yattıkları yer resmen idrar kokuyordu.
Doğduğun günden itibaren elimden geldiğince hijyenik bir ortamda seni büyütmeye
çalışırken, nasıl öyle bir yere bırakırım. Ben asıl oradaki çocuklara üzüldüm.
En küçüğü 16 aylık. Ve anneler, hangi anne çocuğunu öyle bir yerde görmek
ister.
Evimize geldiğimizde iyice yorulmuştun. Yemeğini yedikten
hemen sonra uzun bir öğle uykusu.
Dilerim işe başlayana kadar her günümüz bir önceki günden özel
olur.
iyi misin şimdiiii.
YanıtlaSil:)