21 Mart 2013 Perşembe

Yardım

Blog takip listem tamamen silinmiş. Bu konuda bilgisi olan var mı?

18 Mart 2013 Pazartesi

Ne ağzımın tadı var, ne tende huzur...

Başlıktan romantik bir yazı tahmin etmiş olabilirsiniz. Ama öyle değil. Tam bu kışı hastalıksız ve antibiyotiksiz atlatıyoruz derken çok şiddetli bir grip hem kızımı hem beni vurdu. Bebeğim üç gece ateşler içinde yandı. Gece yarısı ateşle uyanan bebeğimin ateşini düşürmek için vücudunu yıkadık. Sonra ağlamasını durdurmak için oyuncaklarıyla oynadık. Ateşi düştü ardından ter. Gecede 3 kez üstünü değiştiriyorum. Geniz akıntısı en kötüsü. Tam o biraz kendini toparlamıştı, şimdi de ben per perişan haldeyim. Boğazıma dokunamıyorum. Tüm vücudum sızlıyor adeta. Bir atlatabilsem. Domuz mu? Keçi mi? kuş mu? bu yılki salgının adı.

15 Mart 2013 Cuma

Hollanda'da yaşanan insanlık ayıbı

Bir süredir ATV'nin Hollanda'da yaşananlarla ilgili haberini takip ediyorum. Büyük bir şaşkınlık, üzüntü ve korkuyla . Zavallı ailelerin çocuklarını sudan sebeplerle ellerinden alıp bakıcı ailelere veriyorlar. Küçücük çocukların başına burada cinsel taciz, dayak, uyuşturucu dahil kısacası mide bulandıracak olaylar geliyor. Gerçek aileler ise hiçbir şey yapamıyorlar. Dahası bunları yapanlar alenen yapıyorlar.  Aileler perişan. Bu işlemleri yapan kurum çocuk başına devletten yüklü miktarda para aldığı için daha fazla çocuğu ailesinden koparma derdinde.
Aileler özellikle anne baba ayrılmış, çaresiz ve ekonomik sıkıntı çeken farklı ülkelerden gelenler arasından seçiliyor. Çocuklar ayda bir kez bir saat gerçek ailelerini görebiliyorlar ve ana dillerini konuşmaları kesinlikle yasak. Bir Türk ailenin üç kızı da alınmış. Sebep ailenin çocuklarını kucaklarında taşımaları. Bir anneyi ise 8 yaşındaki oğlundan evin iç duvarlarına sürülen boya yüzünden ayırmışlar. Çocuk bakıcı ailede cinsel istismara uğramış. Seyrederken tüylerim diken diken oldu.
Türk aileler 21 Martta Holanda'da bir gösteri yapacaklarmış. Dilerim bir an önce mağdur aileler çocuklarına kavuşurlar.

2 Mart 2013 Cumartesi

İçim Pır Pır...

Bir süredir yazamadım. Oysa aklımda ne çok şey birikti yazmak isteyip de yazamadığım. Canım bebeğim hızla büyüyor. Hala kreşe bırakırken ağlıyor. İki hafta oldu belki biraz daha zaman gerekiyor alışması için. Tuvalet eğitimimiz son haftada biraz sıkıntılı geçiyor. Önceleri hiç sorun yaşamazken geçtiğimiz hafta kakasını yaptırmak adeta zulüm oldu bana. Kesinlikle oturmak istemiyor. Bebeğim kakası geldiğinde yeni doğmuş tay gibi evin içinde zıplayıp duruyor. "Gelmedi anne gelmedi" Nasıl komik anlatamam. İlk günler biraz sinirlensem de artık sabırla ona göre hareket etmeye çalışıyorum.
Kreşte öğretmenler ben bıraktıktan sonra çok iyi olduğunu hiç sorun yaşamadıklarını söylüyorlar. İnanmak istiyorum. Umarım öyledir. Öyle bir "Anne beni bırakma" deyişin var ki. Ben yine dayanıyorum da babamız hiç dayanamıyor. Dün "ben bir daha gelmem" dedi. Sanki benim için kolaymış gibi.
Ama bir yandan yeni kelimeler öğrendiğini hissediyorum. Zaten güzel olan konuşman sanki bu iki haftada bir nebze daha ilerledi. Şu korkuları da bir atlatsak sanki herşey güllük gülistanlık olacak.
Senden ayrılmak zor olsa da kendime zaman ayırabilmek bana çok iyi geldi. Sabahları yarım saat yürüyüş yapıyorum. Alışverişimi yapıp eve geliyorum. Hızlıca yemek, ev işlerini yapıp bazı günler film bile izliyorum. Mama ve Gün Işığım... Hatta bir iki tane farklı materyallerden duvar süsleri yaptım. Çok rahatlattı. Kendimi daha huzurlu, seni de kreşten aldığımda mutlu ve rahatlamış olduğunu hissediyorum.
Parlak bahar güneşinden midir nedir, gelecekten daha umutluyum. İçimde bir beklenti bir umut var. Ne olduğunu ben de bilmiyorum ama  güzel şeyler olmasını istiyorum ve bekliyorum. Yani içimde bir pır pır hali. Yeniden çalışmak ama bir yandan da bebeğimi ihmal etmemek. Nasıl olacak bilmiyorum ama istediğim bu. Bunu başaran bir çok anne var aslında ben de onlardan biri neden olmayayım. Neyse ben bu yıldan ve bahardan çok şey bekliyorum. Dilerim Allah herkesin ve tabii benimde gönlüme göre verir.


En güzel saklambaç oyunu. Ağbinle oynamak sana ne kadar keyif veriyor. 


Zavallı kedicik. Fazla mıncıklamaya dayanamadı ve sonunda sana küçük bir pati fırlattı. 


Anneannenlerde bir haftasonu. Anne bak ben ne oldum...